Girit’ten ayrıl ve buraya gel,
Elma ağaçlarından oluşan kutsal koruluğunun, buhur dumanlarının tüttüğü mihrabının bulunduğu bu kutsal yere.
Elma dallarının arasından buz gibi sular çağlıyor, güller yere gölgelerini bırakıyor, yaprakların parıltılı ışığından efsunlu bir uyku dökülüyor.
Atların ilkbaharın yaban çiçekleri arasında otlandığı, yumuşak rüzgârların nazikçe estiği çayırların burada.
Gel, Kıbrıslı, Afrodit, altın kupalara nektarını doldur, kutlamamıza lütfunla neşe ver.
~Sappho, Afrodit’in rahibesi
(Kalbinin sesiyle serbestçe çeviren: Deniz)

Tüm ilahi güçlerin hanımı,
Görkemli ışığın hanımı,
İlahi parlaklıkla kuşanmış adil hanım,
Cennetin kutsal taçlı kraliçesi,
Yedi ilahi gücün tamamını elinde tutan kudretli hanım,
Sen yedi ilahi gücün koruyucususun!
~Enheduanna, İnanna’nın rahibesi
(Kalbinin sesiyle serbestçe çeviren: Deniz)

İnanna, İştar, Afrodit, Zühre, Venüs, Büyük Ana Tanrıça… O, gökyüzünü süsleyen yıldız ışığı ile hayatımın her ânında bana yol gösteren bir rehber oldu. Ona duyduğum derin sevginin yalnızca bu yaşamıma özgü olmadığını, aramızdaki bağın çok daha eski zamanlara dayandığını ve onu her zaman kalbimde hissettiğimi açık açık söylemekte bir sakınca görmüyorum. Ama herkes için geçerli olan bir şey var, o da şu an bu yaşamımızın en önemli yaşam olduğu gerçeği.
İsmimin onun köpüklerinden doğduğu yerin ismi olması, doğduğum anda bulunduğu burcun yüceldiği burç ve benim yükselen burcum olması, onun hikayesini anlatmayı ve bilgeliğini aktarmayı görev edinmemi doğamın bir parçası yapıyor. Bu nedenle uzun zamandır yazmak istediğim bu yazıya ona adanmış olan iki kadın şairin sözleriyle başlamak istedim.
Bir buçuk yıldır Venüs’ün döngülerini size anlatmak istiyorum, birkaç yıldır Venüs’ün gizemlerini özel bir rehberlik hizmeti olarak sunmak istiyorum. Venüs’ün bana öğrettiği en önemli şeylerden biri yürekten gelen bir istekle, bilinçli bir şekilde akışta kalmanın bizi en sonunda ait olduğumuz zamanın, mekanın kıyısına ulaştıracağı gerçeği. Venüs hem döngüsünü, hem de 8 yıllık yıldız örüntüsünü tamamlarken, kıyıya ulaşmanın huzurunu hissediyorum.
Göksel cisimlerin (gezegenler ve asteroidler) retrograde, yani gerileme hareketleri yer altına yolculuk motifi ile yakından ilgilidir. Tabii ki hiçbir göksel cisim gerçekten geriye doğru hareket etmez, ancak kendi yörüngelerinde çizdikleri örüntü nedeniyle Dünya merkezli bir bakışla geriye doğru gittiği izlenimini yaratır.
Venüs’ün bir döngüsü 584 gün, yani yaklaşık olarak 19 ay sürer. Bu döngü hem arketipsel hem de astronomik olarak birbirinden ayırt edebileceğimiz, her biri 9 ay süren iki fazdan oluşur: Akşam Yıldızı ve Sabah Yıldızı.

Sabah Yıldızı, Aphrodite Pandemos, Venus Phosphorus
Venüs, Sabah Yıldızı iken Güneş’ten önce yükselerek şafaktan önce parıldar ve Boğa burcunun arketipsel özelliklerini taşır. Dobradır, enerjiktir, tenseldir, dünyevidir, savaşçıdır, kendi ihtiyaçlarını ve arzularını karşılama isteği yüksektir, kendine öncelik vermeyi bilir. Ona Aphrodite Pandemos, insanlara yakın olan Afrodit derler. Öz sevgi ve öz değer algısı ön plandadır.
*Burada Afrodit’in Savaşçı Tanrıça yönünü de görürüz. Mars, yani Ares ile arasındaki aşk ilişkisinin izini sürmek ve Kalkanlı Afrodit heykellerinin enerjisini hissetmek de mümkündür.

Akşam Yıldızı, Aphrodite Urania, Venus Hesperus
Venüs Akşam Yıldızı iken Güneş’ten sonra yükselerek gece göğünü süsler ve Terazi burcunun arketipsel özelliklerini taşır. Saftır, ilahidir, yumuşaktır, naiftir, kendini sevmeyi öğrenmiş olduğu için sevgiyi ve değeri başkalarına sunmak ister, başkalarına ya da başkalarıyla olan ilişkilere öncelik vermeyi bilir. Ona Aphrodite Urania, göksel/ilahi Afrodit derler. Özverili sevgi ve özverili değer algısı ön plandadır.
Venüs’ün 18 ay sonunda bir döngüyü sonlandırıp yeni bir döngüyü başlatmak için geçirdiği 40-43 günlük gerileme süreci, daima Akşam Yıldızından Sabah Yıldızına dönüşürken gerçekleşir.
Yüce Tanrıça akşamları giydiği süslü elbisesini çıkarır ve sabahın enerjisiyle savaşçı giysisini kuşanır. Venüs gerilemesi, elbisesini çıkaran Tanrıçanın doğal, saf, çıplak hâlini, yeniden doğuşunu temsil eder.
Bu yeniden doğuş sürecinden verim almak için kendi içimizde hem Akşam Yıldızını, hem Sabah Yıldızını bütünleştirmemiz gerekir. Çünkü kendimizi sevmeyi öğrenmeden bir başkasını tam olarak sevemeyiz, bir başkasını sevmeyi öğrenmeden kendimizi tam olarak sevemeyiz.
Sevdiğimiz, değer verdiğimiz, bize değerli hissettiren, ilişki kurduğumuz, çekildiğimiz ve çektiğimiz her şeyin enerjisini temsil eden Venüs geri harekete geçtiğinde, yani yer altına indiğinde kalbimizin derinliklerine dokunur ve yeniden yükselebilmek için bir yanımızın ölmesine izin vermemiz gerektiğini bize hatırlatır.
Venüs’ün gücünü ve geri hareketinin önemini, dönüşümsel değerini daha iyi anlamak için, onun Sümer panteonundaki yerine ve mitolojik hikâyesine bakmalıyız, özellikle İnanna’nın yer altına iniş hikâyesine.

Sümerliler, Venüs’e İnanna diyorlardı, isminin anlamı kaba bir çeviri ile “En-Nanna”, yani “Ay Tanrısının kızı, gökyüzünün hanımı” idi. Sevginin, şehvetin, çekiciliğin, şefkatin, hırsın, kavganın, önderliğin, bereketin, doğurganlığın Tanrıçasıydı. Gökyüzündeki en parlak “yıldız”lardan biri olarak döngüsü tarımsal üretim için bir belirleyici özelliği gösteriyordu ve Sümerliler onun gökyüzündeki hareketlerini büyük bir dikkatle gözlemliyordu. Öyle ki, döngüsünü İnanna’ya yazdıkları şiirlerde, hikâyelerde çivi yazılı tabletler üzerinde ölümsüzleştirmişlerdi. İnanna’nın yer altına iniş hikâyesi, Venüs’ün gökyüzünde gözükmediği, ufuk çizgisinin altına düştüğü gerileme döneminin alegorik bir anlatımıdır.
Hikâyeye göre İnanna’nın kardeşi Ereşkigal, kocasını kaybeder ve derin bir üzüntüye gömülür. Onun üzüntüsünü hisseden İnanna, kardeşini ziyaret etmeye karar verir, ancak bunun için kardeşinin sarayına, gidenin bir daha geri gelmediği yer altına, ölüler ülkesine gitmesi gerekmektedir.
İnanna, veziri ve sadık yoldaşı Ninşubur’a geri dönmezse ne yapması gerektiğine dair net talimatlar verir: ağıtlar yakmasını, davullar çalmasını, Tanrıların huzuruna çıkıp kendisine yardım etmeleri, ölmesine izin vermemeleri için yalvarmasını söyler ve yola çıkar.
Yer altının kapısına giden İnanna, kapıcı Neti’den onu içeri almasını ister. Neti, Ereşkigal’in huzuruna çıkarak İnanna’nın geldiğini haber verir. İnanna’nın niyetini yanlış yorumlayan ve yer altını ele geçirmek istediği vehmine kapılan Ereşkigal, Neti’den İnanna’nın yer altına giriş yolundaki 7 kapıdan geçerken her bir kapıda kendisine ait olan bir takıyı ya da kıyafeti bırakmasını ve huzuruna bel bükerek gelmesini ister.
İnanna, her bir kapıda kendine ait olan bir parça eşyayı çıkarırken Neti’ye neler olduğunu sorar, ancak yer altı kurallarının sorgulanmaması gerektiği cevabını alır.
İnanna’nın geçtiği 7 kapı 7 temel çakramızı, bu kapılarda bıraktığı 7 eşya bu çakraların yönettiği alanlarla alakalı olarak kendi benliğine dair eski ve artık bırakılması gereken ünvanları, etiketleri, maskeleri, kimlikleri, örüntüleri, alışkanlıkları temsil etmektedir:
7. Kapıda gökselliğini temsil eden tacını bırakır. (Otorite Kapısı – İlahi kaynakla bağlantısı. Taç Çakra)
6. Kapıda Lapis küpelerini bırakır. (Algı Kapısı – Görü yeteneği. Alın Çakrası)
5. Kapıda iki sıra halindeki boncuk kolyesini bırakır. (İletişim Kapısı – Aydınlanma esrikliği. Boğaz çakrası)
4. Kapıda üzerinde “gel, adam, gel” yazan göğüs zırhını bırakır. (Şefkat Kapısı – Kalbî Duyguları. Kalp çakrası)
3. Kapıda altın kemerini bırakır. (Kişisel Güç Kapısı – Egosu. Mide çakrası)
2. Kapıda elinde tuttuğu lapis ölçü asasını bırakır. (Yaratıcılık Kapısı – İradesi. Karın çakrası)
1. Kapıda hanımlık elbisesini bırakır. (Tezahür Kapısı – Cinsiyet rolü. Kök çakra)
Bu şekilde çırılçıplak ve eğilmiş hâlde Ereşkigal’in huzuruna varır. Ereşkigal, bütün acısını, öfkesini İnanna’ya yansıtır ve onu öldürür. İnanna’nın öldüğü an, gökyüzünde Venüs’ün Güneş’le kavuştuğu andır, bize yeniden doğmak, yenilenmek için bir parçamızın ölmesine izin vermemiz gerektiğini anlatır.
İnanna’nın dönmemesi üzerine Ninşubur kendisine denileni yapar ve ağlar, feryat eder, Tanrıların huzuruna çıkarak hepsinden yardım ister. Bir tek bilgelik Tanrısı Enki yardım çağrısına cevap verir. İki elçi yaratır, birine yaşam suyunu, diğerine yaşam ekmeğini vererek Ereşkigal’in huzuruna varmalarını, o ne söylerse aynısını söylemelerini, ne yaparsa aynısını yapmalarını tembihler. Kendilerine bir karşılık vermek istediğinde ise İnanna’nın cansız bedenini talep etmelerini, sonra da yaşam suyunu ve yaşam ekmeğini üzerine serperek onu hayata döndürmelerini söyler.
Elçiler yer altına gider ve Ereşkigal’in huzuruna varırlar. Ereşkigal feryat ettikçe, onlar da bu feryatlara katılırlar ve onun acısına hem ortak olur, hem şahitlik ederler. Ereşkigal, kendi acısını içtenlikle paylaşan elçilere tam da Enki’nin söylediği gibi bir karşılık vermek ister. Elçiler bir kancaya asılmış olan İnanna’nın cansız bedenini talep eder ve Ereşkigal de bunu kabul eder. Çünkü yer altının Tanrıçası, İnanna’nın kardeşi Ereşkigal, kucaklamamız, şahitlik etmemiz, bütünleşmemiz gereken gölgemizden başkası değildir.
Yaşam suyu ve ekmeği ile yeniden hayata döndürülerek kurtarılan İnanna, yeniden 7 kapıdan geçerek yükselir. Yani Venüs, Güneş ile kavuşumundan 7 gün sonra gökyüzünde Sabah Yıldızı olarak görünür. Şamanik yolculuk olarak da tanımlayabileceğimiz bu yolculuk onu elbette değiştirir.
İnanna’nın hikâyesi burada bitmez, girenin bir daha çıkamadığı yer altına kendisinin yerine gidecek birini seçmesi gerekir ve burada kocası Dumuzi ile yaşayacağı dram devreye girer, merak edenler Muazzez İlmiye ÇIĞ’ın “İnanna’nın Aşkı: Sümer’de İnanç ve Kutsal Evlenme” adlı kitabını okuyabilir.

Venüs gerilemesi, içinde yeni bir başlangıcın kıvılcımını taşıyan bir sonlanma sürecidir. Ölüm ile yeniden doğum arasındaki eşiktir. İlk yarısında eskiyi bırakmak, ölümü ve sonlanmayı kabul etmek, değer verdiğimiz bir şeyi bırakmayı başarmak gerekir. Gerileme sürecinin tam ortasında yer alan Venüs-Güneş kavuşumu yeni döngüyü başlatan ânı işaretler. Kavuşuma yakın olan günlerde değerlerimize, değer verdiklerimize çıplak gözle, dürüstlükle bakma şansımız olur. İnanna gibi bizler de eski değerleri, eski ilişkileri ya da bu ilişkilere şekil veren eski tavırları ve örüntüleri bırakabilirsek, kendimizi dönüştürebiliriz. Bunu başarırsak, gerilemenin ikinci yarısında, İnanna’nın hayata dönmesi ile açığa çıkan yeni yaşamı kucaklama şansını elde ederiz.
Takvimimiz
2 Eylül 2018 Pazar günü 25 derece 15 dakika Terazi’de gölge fazına giriş yapan ve bu gece (5 Ekim 2018) saat 22:07’de 10 derece 50 dakika Akrep burcunda gerilemeye başlayacak olan Venüs’ün gerileme süreci 6 hafta sürecek.
26 Ekim 2018 Cuma günü saat 17:17’de 3 derece 06 dakika Akrep burcunda Güneş ile kavuşacak ve artık Sabah Yıldızı olarak görünmeye başlayacak.
31 Ekim 2018 Çarşamba gecesi saat 22:42’de Venüs 29 derece 59 dakika Terazi burcuna geçecek.
16 Kasım 2018 Cuma günü saat 15:45’te Venüs 25 derece 15 dakika Terazi burcunda ileri harekete başlayacak.
18 Aralık 2018 Salı sabahı 06:28’de Venüs 10 derece 50 dakika Akrep’te gölge fazından çıkacak.
Burada Venüs’ün yer altına giriş, ölüm-yeniden doğum ve yer altından çıkış günlerinin kendi günü olan Cuma günü gerçekleştiğine dikkat çekmek istiyorum. 🙂
Gerilemenin yaşanacağı Terazi ve Akrep burçları, ilişkiler ve ilişiklik kurma temalarının yoğun olarak hissedildiği burçlardır. Terazi’de ikili ilişkilere adım atarız, Akrep’te ise onlarla paylaşım içine girerek daha derinden bağlanırız. Akrep burcunun erotizm ve cinsellik ilgili temaları içinde barındırmasının da tesadüf olmadığını belirtmem gerekir. Terazi’nin yöneticisinin Venüs, Akrep’in klasik yöneticisinin Mars olduğu bilgisini de eklemek istiyorum. Venüs’ün Akrep burcunda zararlı durumda olduğunu, yani konfor noktasından uzakta ve huzursuz olacağını da unutmamalıyız.
Sevgi, kıymet, değer, yaratıcılık gibi hayati olguları yöneten Venüs gerilerken kimi ne neyi sevdiğimizi, kime ve neye değer verdiğimizi gözden geçirmeliyiz.
Nasıl ilişki kuruyoruz? Nasıl bağlanıyoruz? Bağlılıklarımız bağımlılığa dönüşüyor mu? Yeni bir ilişkinin heyecanını mı arıyoruz, kalbimizi incinebileceğimiz noktaya kadar açan bir yakınlaşma mı arzuluyoruz? Erotizm ve arzularla aramız nasıl? Bu soruları sormamız ve cevaplarını almamız mümkün. Finans ve bütçe hesaplamaları, kişisel ilişkileri değerlendirmek için de uygun bir zaman var önümüzde.
Bu süre zarfında estetik ve güzellik ile ilgili ani kararlar vermek ve adımlar atmak pek tavsiye edilmez, sebebi ise kararımızın bir anlık heves olup olmadığından emin olamama ihtimalidir. Ani bir kararla saç, vücut, gardırop, ev dekorasyonu değişikliklerine, yüklü harcamalara, büyük sosyal etkinlikler planlamaya girişmezsek, biraz daha düşünmek adına sabretmeyi seçersek daha iyi olabilir. Elbette, Venüs gerilemesinden çok önce düşünülen, kararı verilen, planlanan değişiklikler ve etkinlikler bu kapsama dahil değil.

Eski tutkular, eski ilişkiler yeniden gündeme gelebilir, ya da en azından aklımıza daha sık bir şekilde gelebilir, kalbimizdeki dalgalanmaların zihnimizi bulandırmasına izin vermemek elimizde. Sadece olumsuz anlamda düşünmeyelim, belki bazı eski ilişkiler ikinci bir şansı hak ettikleri için gelecekler. İkinci bir şans olup olmadıklarını anlamak kolay: o kişiyi en son bıraktığınız yer dikenlerle, tuzaklarla dolu bir yer miydi, yaralarınızı o kişinin açtığı bir savaş alanı mıydı? Öyle ise oraya geri dönmekte acele etmeyin ve ikinci şans illüzyonuna karşı temkinli olun.
Bir süredir tekleyen, kopma noktasına gelmiş ilişkileri bitirmek için uygun zaman olabilir, ya da bu durumdaki ilişkilerin bitişine şahit olabiliriz. İlişkisel ihtiyaçlarımızı yeniden değerlendirmek, bütün hissetmek için bir başkasına ihtiyaç duyduğumuz yanılgısından kurtulmak için üzerimize aldığımız yüklerden, taktığımız maskelerden kurtulma zamanı. Tıpkı yer altına inerken her bir geçitte bir değerli eşyasını bırakan İnanna gibi.
Bu gerileme sürecinin asıl sınavı, irade gücümüzü bağlılık-bağımlılık, yaşam-ölüm ekseninde nasıl güçlü tutacağımızla ve defalarca denenmiş eski örüntülerin, alışkanlıkların etkisine yeniden girmememizle ilgili. Akrep burcunda önemli göksel yerleşimleri olanlar özellikle bu süreçten diğerlerine nazaran daha güçlü bir şekilde etkilenebilir.
26 Ekim öncesini değer ve öz değer algımız, ilişkilerimiz, ilişki kurma alışkanlıklarımız ve örüntülerimiz, kalbimizin en derininde arzuladığımız ve çekildiğimiz her şey için bir ölüm-yeniden doğum teması içinde ele alarak dönüştürebiliriz. Eskimiş ve ömrünü tüketmiş olan her ne varsa bırakmak ve böylelikle içimizde tutkuyu uyandıran ne varsa yeniden alevlendirmek ve yeni başlangıçlar yapmak için hazırlanabiliriz.
5 Ekim – 16 Kasım arası ilişkiler açısından yeni başlangıçlar ve adımlar için en mükemmel zaman değil, ancak bu yapamayacağımız anlamına gelmiyor. Yalnızca çok iyi düşünmeli, her kararın ya da eylem planının üzerinden geçmeliyiz. İlişki başlangıcından ziyade evlilik, söz, nişan gibi bağlayıcı antlaşmalar söz konusu ise, ilk yıldönümünde yeminlerin üzerinden geçmek ya da onları yenilemek çok iyi bir fikir olabilir.
8 yıl önce neler oldu?
Venüs’ün 8 yıllık döngüsü gökyüzünde 5 köşeli bir yıldız çizer ve 8 yılda bir, Venüs bu yıldızın köşe noktalarından birine, -2 derecelik bir farkla dokunur. Benzer temaların, örüntülerin, deneyimlerin açığa çıkma nedeni budur. Venüs’ün Terazi-Akrep arasında gerilediği 8 Ekim-19 Kasım 2010 tarihleri arasındaki fotoğraflarınıza, paylaşımlarınıza, ajanda ya da günlük notlarınıza bakmanızı tavsiye ederim. Kalbinizde kim vardı? Hangi yaratıcı projelerle ilgileniyordunuz? Değerli bulduğunuz şeyler nelerdi, neye para harcadınız, parasal durumunuz nasıldı?
Aynı şekilde 11 Ekim-21 Kasım 2002 yıllarında neler olduğuna da bakabilirsiniz, zira bir önceki Terazi-Akrep arası Venüs gerilemesi o zamandı.
Zorlayıcı olabilecek günler
11 Ekim 05:29 Venüs-Mars karesi
31 Ekim 11:44 Venüs-Uranüs karesi
1 Aralık 05:12 Venüs-Uranüs karşıtlığı
Daha rahat geçebilecek günler
15 Ekim 23:20 Venüs-Merkür kavuşumu
24 Ekim 15:51 Venüs-Satürn sekstili
26 Ekim 17:17 Venüs-Güneş kavuşumu
9 Kasım 18:11 Venüs-Mars üçgeni
16 Aralık 17:26 Venüs-Satürn sekstili
17 Aralık 07:48 Venüs-Chiron altın oranı

Venüs burcunuzu biliyor musunuz? Peki, Venüs döneminizi, ya da Venüs Yıldız Noktanızı? Venüs’ün size neler sunduğunu ve daha fazlasını öğrenmek için bireysel rehberlik seansı alabilirsiniz. Venüs gerileme süreci boyunca, gerileme sürecinin doğum haritanıza göre bireysel etki yorumu da dahil. Detaylı bilgi almak için mystaerion@gmail.com üzerinden bana her zaman yazabilirsiniz.
Venüs gerilemesinden en az İnanna’nın yükselişi kadar görkemli bir şekilde çıkmamızı diliyorum.
Sonsuz sevgi ve şükran ile,
Deniz Tara
Harika. Tam manasıyla Venüs’ün ruhuna dokunan çok güzel bir yazı. Ellerinize sağlık. Ben de bir Venüs insanıyım, ona olan sevginizi anlayabiliyorum. Paylaşımınız için, emeğiniz için teşekkür ediyorum 🙂 Sevgiler.
Sizin de ruhunuza sağlık, çok teşekkür ederim. Venüs’ün ışığı hep üzerinizde parlasın. 🙂 Sevgiler.