Güçlü ve şifa dolu etkilerle dolu olan Mart ayı biterken, aynı zamanda 2018 yılı içindeki ikinci takvimsel Mavi Ay olan güçlü bir Dolunay daha gerçekleşiyor. Geçtiğimiz Karanlık Ay döneminde öncü burçlar Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak’ta önemli yerleşimler dönüşüm kapılarını açmıştı. Merkür bu portallarda bizi geriye, yer altına götürerek yeniden gözden geçirilmesi, fark edilmesi, tamamlanması gereken ne varsa açığa çıkaracağını bildirdi. Şimdi aynı portallar arasında oluşan gerilimli açılar geçiş sürecinde olduğumuzu doğruluyor. Terazi burcunda gerçekleşen Dolunay başta kendimizle olmak üzere çevremizdeki herkesle, her şeyle olan ilişkilerimize dengeyi getirmemize, dengeyi engelleyen blokajları kırmamıza yardımcı olmak için ışık tutuyor.
Dolunay kutlu olsun!
Sevgi ve saygı ile,
~ Tara Deniz
Terazi Burcunda Dolunay Bilgeliği:
“Biz” Olmak İçin Önce “Ben” Olmak Gerek
Dolunay, 31 Mart Cuma günü saat 15:36’da 10 derece 44 dakika Terazi burcunda gerçekleşecek. Terazi’de ilişkileri, “biz” olma yeteneğini gizemli ışığıyla aydınlatan Ay, Koç’ta bireyselliği, “ben” olma yeteneğini parlak ışığıyla canlandıran Güneş’i tam karşısına alarak Dolunayın ana temasını oluşturuyor. Güneş geri hareketine devam eden Merkür ile kavuşumda. Oğlak burcunda Satürn ve Mars kavuşarak hem Ay’a, hem de Güneş ve Merkür’e kare açı yapıyor. Hepsi bir arada “T-Kare” adı verilen özel bir açı ilişkisi içerisinde. T-Kare öncü burçlarda gerçekleştiği için açığa büyük, bir o kadar da gerilimli bir enerji çıkarıyor. Neyse ki Venüs, Mars ile uyumlu bir açısal ilişki kurarak sakinliğini, uyumlu ve yumuşak enerjisini devreye sokuyor. Jüpiter ve Plüton arasındaki uyumlu açı da bu gerilimi doğru karşıladığımız takdirde büyük bir gelişme, dönüşme şansı yakalayacağımızın sözünü veriyor.
Koç-Terazi aksı aksı “ben” ve “biz” arasındaki dengeye işaret eder, haliyle gerilimi açığa çıkarma potansiyeline sahiptir. Bu aksta ulaşılması gereken denge; benliğimizi korumak, cesurca ifade etmek, özgürleştirmek, iddialı bir şekilde kendi kararımızı uygulamak ile başkalarıyla ilişki kurmak, başkalarından destek almak, benliğin bir kısmını “biz” olmak adına cesurca teslim etmek, uzlaşmacı bir şekilde ortak kararı uygulamak arasındaki dengedir.
Dolunay Terazi’de gerçekleştiği için bu aksın Terazi tarafı daha ağır basıyor. Ay özellikle ilişkiler etrafında şekillenen duygularımızı açığa çıkaracak bir etki bırakıyor, ancak gerileyen Merkür’le karşıtlığı nedeniyle bu duyguları anlamak ve ifade etmek biraz zor olabilir. Eğer ne hissettiğinizi ya da çevrenizdekilerin ne hissettiğini anlamakta zorlandığınızı, gerildiğinizi hissediyorsanız içe dönerek biraz kendinizle baş başa vakit geçirmek çok iyi geçebilir. Her ne olursa olsun adaletten ve uzlaşmadan yana olmak çok şey kazandırabilir, bunu unutmamalıyız.
Oğlak burcunda, kendi tahtında oturan Satürn baba, bu kez Mars’ı, savaş Tanrısı Ares’i kucaklayarak taht odasında ağırlıyor. Kadim Astrologlar bu iki gezegeni sert, yıkıcı, zorlayıcı, gerilimli etkileri nedeniyle malefikler (kötücüller) olarak adlandırdı. Bu ittifak öfkeyi, kızgınlığı, huzursuzluğu tetikleyebilir. Böyle hissediyorsak sabırsız ve fevri davranışlarda bulunmak olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bir başkası bize karşı yıkıcı bir tutum izliyorsa, savaşmak için uygun bir zaman olmadığını hatırlamak gerek. Mars, Satürn’ün taht odasındayken savaşmaz, strateji geliştirir.
Yukarıda bahsettiğim T Kare’ye gelelim şimdi. Taht odasında strateji geliştiren Satürn ve Mars, Ay ile kare açı ilişkisi içerisindeyken her türlü ilişki içerisinde yalnız, öfkeli, huzursuz, gergin hissetmemize neden olabilir. Güneş ve Merkür ile kare açısı ilişkisi içerisindeyken ise kendimizi baskı altında hissetmemize, kendimizi ifade etmenin daha da zor gelmesine neden olabilir. Satürn ilişki kurmayı zor bulduğumuz, gerçekten öyle olmasa bile yalnız hissederek içimize çekildiğimiz anları, inşa ettiğimiz duvarları görmemizi sağlayacak. Mars ise ilişkiler içerisinde öfkelenerek fevri çıkışlarda bulunduğumuz anları, ya da sindirmeye çalıştığımız öfkemiz nedeniyle yaşadığımız zorlukları yüzümüze vuracak. Toparlamak gerekirse, bu kötücül ikilinin niyeti aslında hiç de kötü değil. İlişki kurmamızın önünde duran engelleri, blokajları görmemizi ve onları yıkmak için gerekli cesareti göstermemizi istiyorlar, hepsi bu. Sağlıklı sınırlar oluşturma konusuna sıklıkla değiniyorum, bu gerilimden ben ve biz arasındaki ayrımı sağlıklı bir şekilde oturtmuş insanlar olarak çıkmamız mümkün.
Terazi’nin yöneticisi Venüs, bugün yöneticisi olduğu bir diğer burç olan Boğa’ya geçiyor, geniş bir orb toleransı ile öncelikle Mars’a, sonra da Satürn’e uyumlu bir üçgen açı yapıyor. Kadim Astrologların en sevdiği iki benefik (iyicil) gezegenden biri olan Venüs, Boğa burcundayken yeryüzüne inerek insanlara kendini gösteren “Aphrodite Pandemos”tur, yani herkesçe bilinen, herkesçe ulaşılabilen konumdadır ve sevginin hazzını somut bir şekilde deneyimlemeyi, sevgiyi tezahür ettirmeyi kolaylaştırır. Ares, sevgilisi Afrodit’in sihirli dokunuşundan nasibini her zaman alır. Yeryüzüne köpük kadar hafif ayaklarını değdiren Afrodit, taht odasının barut ve kan kokan havasını toprak ve çiçek, bal ve tütsü kokularıyla hafifletiyor.
Akrep’teki Jüpiter ve Oğlak’taki Plüton arasında gerçekleşen uyumlu açı, Nisan ayının sonuna kadar etkisini sürdürecek ve olumlu değişimlerin şans getiren etkisini vurgulayacak. Tanrıların kralı Zeus, ağabeyi Hades ile uzlaşma içerisinde! Hikâyelerini biraz olsun bilenler, bu etkileşimin ne kadar önemli olduğunu anlayacaktır. Hades Zeus ile uzlaşabiliyorsa, bizlerin uzlaşamayacağı bir şey yok demektir. Plüton’un derinlerden gelen dönüşüm etkisi Jüpiter’in uğurlu enerjisiyle birleşince açığa çıkan değişim ve dönüşüm sürecini zorla başlatmak da, engellemek de mümkün değildir. Bu enerjiyi dönüşmek, değişmek, olgunlaşmak, büyümek için kullananlar artan bir kişisel güce ve şansa kavuşacaklar. Dolunay açığa negatif şeyler çıkarırsa, cesur bir şekilde yüzleşin korkularınızla. Yerin derinliklerinden, atalardan, köklerden gelen büyük bir güç var arkanızda.
Asteroid Vesta, hâlâ Yay burcunda. Sönmeyen kutsal ateşin ve ocağın Tanrıçası Hestia bizlere meşale tutmaya devam ederken daha önce ne yazdıysam aynısını tekrar ediyorum: “Bırakmamız gerekenlerin gitmesine izin verirken acımızı ve öfkemizi yaşamaktan ve ifade etmekten çekinmemeliyiz, yeter ki kendimize zarar vermeyecek şekilde gerçekleştirelim. Öfkeyi yaşam enerjisine dönüştürmek için öncelikle bilinçli ve sakin bir şekilde açığa çıkarmak ve şifalanma sürecine izin vermek, inancımız her ne ise onun meşalesini güçlü tutmak gerekir.”
Bütün bu yoğun etkilerin altında, bugün kendimize şu soruları sormamız gerekiyor. “Kendimle, benliğimle ilişkim ne durumda?”, “Hayatımda dengesini yitirmiş alan(lar) hangisi ve bu alan(lar)a dengeyi nasıl getirebilirim?”, “Nasıl daha dengeli olabilirim?”, “Nasıl daha adil olabilirim?”, “Korkularımla nasıl yüzleşebilirim?”, “Hangi ilişki(ler) beslenmeli ve devam etmeli?”, “Hangi ilişki(ler) kesilmeli ve geride bırakılmalı?”, “Geçmişle nasıl barışabilirim, uzlaşabilirim?”, “Geçmiş ilişkileri nasıl affedebilirim?”, “Kendi ihtiyaçlarım ve karşımdaki kişinin ihtiyaçları arasındaki denge ne durumda?”, “Çevremle aramda sağlıklı sınırlar kurmak için ne yapabilirim?”
Bu soruların çoğunun cevaplarını zaten biliyoruz, ihtiyacımız olan her şey içimizde mevcut. Şimdi cevaplarımız nasılsa ona göre gerekeni yapma, korkularla yüzleşme ve engelleri aşma zamanı. Dolunay’ın sihirli ışığının şifasını daha da yoğun hissetmek için herkese ve her şeye karşı adil ve ölçülü olmanın yanı sıra Teslimiyet (Surrender), Kabulleniş (Acceptance) ve Affedicilik (Forgiveness) birbiri ile iç içe geçen çok önemli pratikler.
Bu üç kelimeyi okuduğunuzda huzursuz hissediyorsanız, sağlıksız bir ego tetiklenmesi söz konusu olabilir. Bu pratiklerin hiçbiri karşınızdaki kişi ile ilgili değil, yaşadığınız her ne ise onu daha da kötü hâle getirmeyecek, aksine kendinizi ve deneyiminizi onurlandırarak özgürleşmenize vesile olacak, bundan emin olabilirsiniz. Affetmekle ilgili ilhama ihtiyaç duyuyorsanız buraya tıklayarak affetmekle ilgili bir yazıma göz atabilirsiniz. Kendinizi hâlâ hazır hissetmiyorsanız, bu hissinizi onurlandırın ve kendinizi kucaklayın. Hiçbirimiz yalnız değiliz, her şey kendi döngüsünde oluşur ve gelişir.
Öncü burçlarda Dolunay’ın da aktif rol oynadığı T-Kare açısı başka kimlerle etkileşim içerisinde, biliyor musunuz? Bir ay önce, Başak Dolunayında Kader Tanrıçalarının öncü burçlarda yer aldığını yazmıştım. Dolunay, bu defa Terazi burcunda parıldayarak Kader Tanrıçalarının gizemlerine ışık tutmaya devam ediyor. Klotho Oğlak’ta, Atropos Terazi’de, Lachesis Koç’ta. Satürn’ün bir diğer işareti Kronos Yengeç’te. Kader ve karma alanlarımızda öncü, inisiye edici bitiş-başlangıç enerjisinin etkisi devam ediyor, ancak bu defa ilişkiler, uzlaşma, adalet temaları etrafında kendisini gösterecek.
Antik Yunan mitolojisinin üçlü kader tanrıçaları Moira’lar, tüm canlıların yaşamını ve kaderini iplik ve dokuma metaforları eşliğinde evrenin yasaları eşliğinde kontrol eden, kaderin başlamasını ve tamamlanmasını sağlayan Tanrıçalardır. Kaos’tan çıkan ve yaradılışla birlikte var olan bu Tanrıçalar ezeli ve ebedidir, hiçbir ilah onların hükmünden kaçamaz. Klotho ruhların yaşam ipliğini çıkrıkta eğirerek dönüştüren, oluşturandır. Lachesis bu ipliği bölüştüren, ona bir vade biçendir. Atropos ise vakit dolduğunda yaşam ipini keserek kaçınılmaz olanı gerçekleştirendir.
Kronos Yengeç burcunda karmik olarak atalarımızın bize bıraktığı miras her ne ise onun üzerinde yükselerek kendi hayatımızın, yolumuzun egemenliğini elimize alacağımız zamanın geldiğini vurguluyor. Ayrıca dişil enerjinin, anaerkil bir sevgi enerjisinin köklerinin çok derinlerde olduğunu, ve Oğlak’taki sureti Satürn ile kurduğu karşıt açı ilişkisiyle, üzerindeki baskının etkisiyle depremler yaratarak yeryüzüne çıkmaya hazır olduğunu gösteriyor. Kronos ile kavuşmasa da Yengeç burcunda yerini alan Hekate, karşımıza çıkan yol ayrımlarında bize rehberlik edecek.
Oğlak’ta Pluto ile kavuşan Klotho hayatımızı kendi hakikatimiz üzerine kurmamız ve sesimizi duyurmamız gerektiğini, bunu yürekten istediğimizde derin dönüşümün kendiliğinden açığa çıkacağını vurguluyor. Hazır olanları inisiye ederek kader iplerini Lachesis’e uzatmaya devam ediyor.
“Koç’taki Lachesis bize ayrılan zamanı kendimizi ortaya koymak, kendi benliğimizi oluşturmak ve kendi benliğimizle olan bağımızı güçlendirmek adına nasıl değerlendirdiğimizi, seçimlerimizi nasıl yaptığımızı anlamamız gerektiğini ve bunun için durup düşünmemiz gerektiğini söylüyor. Benliğimizi ilgilendiren konularda durmalı, eylemlerimizi ve olası sonuçlarını değerlendirip gerekli düzenlemeleri yapmalıyız, zaman akıp gidiyor…” demiştim, Lachesis’in şu an gerilemekte olan Merkür ile kavuşumda olması bu sözleri aynen geçerli kılıyor.
Birlikte “biz” olduğumuz, olmaya çalıştığımız ilişkilerimizden benliğimizi haddinden fazla feda ettiklerimizin, vadesi çoktan dolmuş olan ilişkilerin kaçınılmaz sona yaklaştığını söylemişti Terazi burcundaki Atropos. Vadesini doldurmuş olan ne varsa karmik düzeyde bir sonlanma sürecine girmişti, yaşam planlarımızın aksine hareket edip sürdürmekte ısrar edenlere kaçınılmaz güçlerin müdahale edebileceği mesajı verilmişti. Atropos’la kavuşan ve kaçınılmaz müdahalenin en iyi örneği olan Persephone, kocası tarafından Chtonia’nın gizemlerine inisiye edildikten sonra eski yaşamını sonlandırıp, mecazi olarak ölüp kendi hakikatiyle yüzleşerek yeniden doğan bir Tanrıça olarak bizlere bazen sonlanmanın en güzel başlangıçlara gebe olduğunu hatırlatarak ruhlarımıza huzur vermişti. Şimdi bu ikili, kendi kaderimizi kendimizin tayin ettiğini, bu aşamada ilişki kurma biçimimizin de aktif rol oynadığını hatırlatmak üzere Dolunay ile kavuşuyor.
15. Ay Menzili ev sahipliği yapıyor bu Dolunay dönemine. İsmi “El-Gafr”, yani “örtü”. Venüs, Uranüs, Merkür ve Mars etkisi altındadır. Bu menzille birlikte Ay menzil döngüsünün yarısını tamamlar. İşimiz her ne ise onunla ilgilenebilir, bolluk ve bereketi hayatımıza çekmek adına olumlu adımlar atabiliriz. Anahtar kelimeleri: Örtme ve gizleme, dilekleri ve arzuları fark etme ya da gerçekleştirme, iletişim, anlaşma, uzlaşma, kontratlar, takas ve ticaret, gizli güzellikler.
Ay bu menzildeyken özellikle iletişim kurmak, maddi ve dünyevi düzlemde yapıcı adımlar atmak, kendimizi göstermek ve hayatın her alanında imzaladığımız kontratları gözden geçirmek önem kazanır. Kararsızlık göstermeye meyilli bir yapınız varsa, bugün bu konuda üzerinizde bir yük hissedebilirsiniz. Fikir alışverişleri, eğitim, burs, akademik faaliyetler, yazma ya da konuşma sanatları ayrı bir önem kazanır.
Bolluk-bereket, maddi zenginlik ve arkadaş edinmek için çok uygun bir zamandır. Olumlu ve kazançlı anlaşmalar yapmak, uyumu ve uzlaşmayı yakalamak da oldukça kolay olacaktır. Kararsızlık etmek ve duygusal, romantik konularda hızlı atılımlar yapmak için uygun bir gün değildir. Keyifli vakit geçirmeye odaklanmak daha iyi sonuçlar doğurabilir.
Terazi Dolunayının Sabian Sembolü 11 Terazi:
Bir profesör, gözlükleri üzerinden öğrencilerine dikkatle bakıyor.*
Bu sembol üzerinde biraz düşünmenizi istiyorum. Aklınıza, gözünüzün önüne neler geliyor? Ne hissediyorsunuz?
Anahtar Kelimeler: Bakış açısı, başkalarının mesajı aldığından emin olma, entellektüel züppelik, fotoğrafçılık, insanlar veya durumlar arasında kalkan ya da bariyer görevi gören lensler, başkalarını gözlemlemek, kişinin kendini incelemesi ya da gözlemlemesi, baktığını görmek ve gördüğünü anlamak, tavsiye vermek, öğretmenlik, başkalarını “okuma” yeteneği, başkalarının yeteneklerini ve eylemlerini görmek ve takdir etmek.
Bu sembol, Dolunay’ın gerçekleştiği “ben-biz” aksı çerçevesinde odağımızı hem kendimize, hem de çevremize yöneltmemiz gerektiğini vurguluyor. Rasyonel, şüpheci zihnimizi biraz rahatlatıp çevremize bakmalıyız ve çevremizdeki herkesin, her şeyin kendi özelliklerimiz ve fikirlerimizle birlikte yaşamımızın önemli yönlerini temsil ettiğini görmeliyiz. Bakış açımızı dar kalıplardan ve at gözlüklerinden kurtarmamız gerekiyor. Ufkumuzu genişletmemiz gerekiyor. Etrafımızda gördüklerimizin objektif gözlem ya da projeksiyon olup olmadığını anlamak için gerçekten ne olup bittiğini görmemiz ve anlamamız gerekiyor. İster öğretmen konumunda olalım, ister öğrenci, herkesi ve her şeyi sevgiyle, saygıyla, nezaketle, ciddiyetle değerlendirmek tahmin edemeyeceğimiz kadar hayırlı ve önemli kapılar açabilir. Bu Sabian sembolü bana “Mitakuye Oyasin” sözünü hatırlatıyor.
Terazi Burcunda Dolunay’da Neler Yapabilirsiniz?
- Eski ilişkilerin etkilerinden, tortularından kendinizi özgürleştirin. Salıverin, teslim edin, affedin, rahatlayın.
- Kendi doğrunuzu, hakikatinizi ifade edin, etmek için adımlar atın.
- Kendinizle olan ilişkinize öncelik tanıyın, her türlü ilişkimizin öncelikle kendimizle ilişki kurma biçimimizi yansıttığını fark edin/hatırlayın.
- Adaleti yalnızca hukuki bir terim olarak görmeyi bırakın, günlük hayatın en sıradan olayında dahi adalet kavramının nasıl kendini gösterdiğini fark edin.
- Seçeneklerinizi gözden geçirin.
- Gerginlikleri, huzursuzlukları, çatışmaları sona erdirme gücünüz varsa bunu muhakkak yapın.
- Sağlıklı sınırlar oluşturmak adına ne yapabilirsiniz, düşünün.
- İlişkilere dair beklentilerinizi gözden geçirin. Belki de varlığınızın özü ile hizalanamayan beklentileriniz var, ve bu da sizi mutlu etmeyen ilişki örüntülerine neden oluyordur.
- İlişkilerde neyi istediğinizden ziyade, neyi istemediğinizi düşünün ve ortaya çıkanlar çerçevesinde prensiplerinizi ve sınırlarınızı gözden geçirin.
- İlişkilerde neyi istemediğinizden emin olduğunuzda, ya da bundan eminseniz, şu an devam eden her türlü ilişkinizi bu açıdan değerlendirin.
Terazi Dolunayı için Kristaller ve Doğal Taşlar
Ay Taşı, Lepidolit, Yeşim, Ametrin, Kan Taşı (Heliotrop), Krizopraz, Sitrin, Kyanit, Pembe Opal, Pembe Kuvars, Berrak Kuvars, Nefrit, Safir.
Terazi Dolunayı için Bitkiler
Kedi Nanesi, Mürver Meyvesi, Kekik, Zambak, Süsen, Bergamut, Sarmaşık, Limon Otu, Karga Otu (Moneywort), Sarı Kantaron.
Kişiye özel Astroloji, Tarot, rehberlik ve mentörlük çalışmaları için mystaerion@gmail.com adresine e-posta yazarak benimle iletişime geçebilirsiniz.
Kaynaklar ve Açıklamalar
* Yazı ve anlatım tamamen Tara Deniz’e aittir, aktarılan bilgilerin büyük bölümü kollektif bilinçdışından insanlığa aktarılan genel geçer bilgilerdir, spesifik bilgilerin ve alıntıların kaynakları aşağıda sıralanmıştır.
* Görseller internetten alınmıştır, sahibi bilinenlerin altına not düşülmüştür.
* Terazi Dolunayının Sabian Sembolü olan 11 Terazi sembolü ve anahtar kelimeleri Lynda Hill’in “The Sabian Oracle: 360 Degrees of Wisdom” kitabından alınarak Türkçeye aktarılmıştır. Çalışmaları hakkında daha fazla bilgi için web sitesi “Sabian Symbols”a bakabilirsiniz.
* Terazi Burcunda Dolunay için verilen çalışmalar, öneriler, yazılar Tara Deniz Y. tarafından hazırlanmıştır.
[…] hakkında bize içgörüler sunmaya devam edecekler. Bu sefer kısa keseceğim, merak edenler Terazi burcunda Dolunay için yazdığım yazıya bakabilir. Söz konusu Asteroidler olduğu için oluşan Büyük Haç’tan büyük ihtimalle […]